Estetik olmayan ön bölge restorasyonların yenilenmesi- Zirkonyum kaplamalar

Merhaba, uzun zamandır sizlere yazmadığımı fark ettim. Dişler aslında yüz estetiğimizin de çok önemli bir parçasılar. Güldüğümüzde dişlerimizin de dizilişlerinin düzgün olması dişetlerimizin sağlıklı ve simetrik gözükmesi, dişlerimizin yeterince beyaz olmasını isteriz. Her zaman doğal gülüşlerden yana olduğumu belirtmeliyim. Çünkü aşırı beyaz, aşırı bombeli, aşırı aşırı yapılı görünümlü dişler bana doğal gelmiyor. 

Gelelim hastamıza yaptığımız işlemlere...

Bazı iskeletsel kapanış bozukluklarını ne yazıkki çene gelişimi tamamlanmadan ortodontik tedavi yapılmazsa düzeltmek mümkün olmuyor. Bu hastamızda da ters ve derin örtülü kapanış dediğimiz bir kapanış problemi vardı. Ön bölgedeki metal destekli köprüleri ve arka dişlerindeki kaplamaları da aşınmış ve estetik görünümü kaybetmiş durumdaydı.

Hastamızın detaylı çene eklemi ve ağız içi muayenesinden sonra tüm eski restorasyonları söktük. Arka bölgedeki köprülerimizin değişimi sayesinde kapanışımızı eklemin izin verdiği ölçüde düzelttik ve ön bölge restorasyonlarımızı zirkonyum destekli porselen kronlarla değiştirerek estetiği düzelttik. 

Hastamızın doğal dişlerine zarar vermeden hızlı ve pratik bir şekilde estetik ve kapanış problemimizi çözmüş olduk.

Bu tarz restorasyonlardan sonra en önemli nokta ağız hijyeninin korunması ve periyodik kontrollere uyulmasıdır. Çünkü ancak düzenli kontrollerle ağız sağlığımızı uzun vade koruyabiliriz.

Umarım faydalı bir yazı olmuştur.

Sevgiler

ASUDE POLAT

Dişeti hastalıkları ve cerrahisi uzmanı

Dişimizin içinde neler oluyor?

İlüstrasyon: https://tr.pinterest.com/source/rachelignotofsky.tumblr.com/

Belki de ağzımızda 28 bazılarımızda 32 diş olduğu için yani yedekli olduğundan çoğumuz dişlerimizin kıymetini bilmeyiz. Nasılsa yan diş vardır değil mi? Ön dişlerimiz bizimle olduğu sürece yani estetik sıkıntılar ya da ağrımız olmadığı sürece diş hekimimizi hatırlamak istemeyiz.

Belki dişlerimizin ne kadar mükemmel yapılı ve canlı birer organımız olduğunu görürsek işler biraz değişebilir ne dersiniz?

Dişeti hastalığı nedir? (Videolu anlatım)

Dişeti hastalığı, dişin çevre doklarındaki kronik enflamatuar bir hastalıktır. Peki dişeti hastalığında ne olur? Dişeti hastalığı neden önemlidir ve tedavi edilmelidir? İşte tüm bunlar için videomu izlemeyi unutmayın. Aklınıza takılanları sorabilirsiniz!

Sağlıkla kalın

Uzm.Dr.Dt. Asude POLAT

Periodontist- Diş Hekimi

Diş Beyazlatma - Bleaching ile ışıltılı ve doğal gülüşler

Bembeyaz dişler gülüş estetiğinin en güzel tamamlayıcısı. Özellikle beyaz tenli bireylerin diş renkleri genetik olarak daha sarı tonlu oluyor. Ayrıca beyaz ten de başlı başına dişin renginin daha sarı gözükmesine sebep oluyor. Bu durumun düzeltilmesi için "bleaching" dediğimiz diş beyazlatma işlemleri yapılmakta. Diş beyazlatma işlemi hassas ve önemli bir sağlık girişimi olduğundan mutlaka hekim kontrolünde yapılmalıdır. Piyasadaki "beyazlatıcı diş macunları, gargaralar ve jeller" ne yazık ki uzun vadede dişlerin daha da sararmasına, diş yüzeyinde çizikler oluşmasına ve diş minesinin geri dönüşsüz zarar görmesine yol açabilir.

Konu sağlık olunca kesinlikle işinizi şansa bırakmayın!

Office Bleaching işlemi

Office Bleaching işlemi sonrası doğal dişlerin renginin açılması

Bizlerin, yani diş hekimlerinin, diş beyazlatma ile ilgili farklı yöntemler ve sistemler kullandığımız oluyor. Örneğin bazı bireylerde kişiye özel beyazlatma plakları hazırladığımız kişinin doktor kontrolünde ancak evde yaptığı "home bleaching" sistemi kullanmak uygun olurken; bazı bireylerde ise bizim muayenehanemizde çeşitli kimyasallar ile yaptığımız "office bleaching" işlemi uygun olabilmekte. 

Her iki girişimde de prensip olarak cilt peeling'ine benzer bir şekilde uygun kimyasallarla (bazı durumlarda ekstra ışık ile aktive olan kimyasallar uygulanır, bazen ise lazer ışınlarından yardım alınır), dişin dış tabakası soyularak daha beyaz bir ton elde edilir.

Diş beyazlatmada önemli olan kişinin tenine ve dişlerine uygun miktarda, hem doğal duran aynı zamanda dişlerin ışığını yansıtabilecek şekilde işlemin planlanmasıdır.

Beyazlatma işlemi sonrasında uyulması gereken kurallar ve doğru şekilde ağız bakımının yapılması önem taşır. Doktorunuz işlemin türüne ve süresine göre size uygun önerilerde bulunacaktır. Diş beyazlatma işlemi ardından diş hassasiyeti oluşabilir. Bu hassasiyetin seviyesi kişiden kişiye değişmekle birlikte oluşan hassasiyet geçicidir ve beyazlatma işlemi bittikten sonra yavaş yavaş azalır ve kaybolur.

Hangi bireylerin diş beyazlatmaya uygun olduğu, hangilerinin olmadığını ancak diş hekiminiz belirleyebilir. Siz de dişinizin sarılığından şikayetçi iseniz hekiminize mutlaka danışın!

Işıltılı gülüşler

Uzm.Dr.Dt. Asude POLAT

Periodontist-Diş hekimi

Dişeti Çekilmelerinin Mikro Cerrahi Estetik Operasyonla Tedavisi

Operasyondan önce

 

Mikro cerrahi girişimden 1 ay sonra

Mikro cerrahi girişimden 6 ay sonra

Dişeti çekilmeleri bir çok faktöre bağlı olarak gelişebilmektedir. Travmatik diş fırçalama, dişeti hastalıkları, yüksek kas bağlantıları, dişlerin yanlış şekilde kapanışı gibi faktörler en sık rastlanan dişeti çekilmesi nedenleridir. Dişeti çekilmesinin tedavisi, çekilmeye sebep olan nedenin teşhisi ve giderilmesi ile başlar. Örneğin sebep travmatik diş fırçalama ise önce bu alışkanlıklar düzeltilir. Sonrasında dişetinin eski konuma gelmesi için bir takım mikro cerrahi girişimlerde bulunulabilir.

Dişeti çok ince bir doku olduğundan ve estetik değeri yüksek olduğundan, dişetine yönelik estetik tedavi girişimlerinin konu ile ilgili yeterli tecrübe ve bilgisi olan hekimler tarafından yapılması önem kazanmaktadır. Genel olarak dişetinin estetik cerrahisi ve dişeti hastalıkları ile ilgilenen uzmanlık branşı "Periodontoloji", bu bölümün uzmanları ise "Periodontist" olarak adlandırılmaktadır. 

Dişeti çekilmesi tedavisi yaklaşık 1,5 saat süren mikro cerrahi bir prosedürdür. İşlem sırasında ağrı hissedilmemektedir. İşlem sonrası iki haftalık dönemde hastanın bir takım kurallara uyması ve verilen ilaçları kullanması gerekmektedir. 

Operasyon sonrasında dişeti çekilmeden önceki konumuna gelir. Estetik olarak iyileşme sağlanmasının yanı sıra, dişeti çekilmesinden sonra açığa çıkan kök yüzeyi de örtüleceğinden kök çürüğü ve diş hassasiyetinin de önüne geçilmiş olur.

Sağlıkla kalın

Sevgiler

Uzm.Dr.Dt. Asude Polat

Periodontist

Diş Hekiminiz Hakkında

Merhaba, ben uzman diş hekimi Asude Merve Polat. 1986 Zonguldak doğumluyum. İlk öğrenimimi Zonguldak Yayla ilköğretim okulunda, orta okul ve lise eğitimimi ise Zonguldak Atatürk Anadolu Lisesinde tamamladım. 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne girdim. 2009 yılında diş hekimi ünvanı alarak okulumdan mezun oldum. Aynı senenin Eylül ayında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalın'da doktora eğitimime başladım. 2013 Aralık ayında doktora ve uzmanlık eğitimimi başarı ile tamamlayarak Dişeti Hastalıkları Uzmanı ünvanını kazandım. 2014 yılında çeşitli poliklinik ve kliniklerde özel çalışmalarıma devam ettikten sonra 2015 yılının Şubat ayında İzmir Mavişehir'de kendi kliniğimi kurdum. Çalışmalarıma halen kendi özel kliniğimde devam etmekteyim.

Sağlıklı dişeti için

             

Sağlıklı dişetleri sağlıklı bir ağzın en önemli unsurlarından birisidir. Hastaların diş hekimine başvurma nedenleri çoğunlukla diş çürüğü gibi ağrı yaratan nedenlerdir. Aslına bakarsanız dişin etrafındaki dokuların sağlığının sürdürülmesi, en az diş çürüklerinin önlenmesi ve tedavisi kadar önemli bir konudur.

Örneğin üstteki resimde alt küçük azı dişin yandan kesitini görmekteyiz. En soldaki resimde dişi çevreleyen sağlıklı dişetini ve altta dişi tutan kemiği (alveol kemik) görmekteyiz. Dişler doğru ve yeterli sıklıklarla fırçalanmadığında, diş ipi kullanılmadığında diş yüzeyinde biriken mikrobiyal plak tabakası bir süre sonra daha patojen yani zararlı bir yapı olan diştaşına dönüşür. Diştaşı ve plak dişeti hastalıklarının bir çoğunun temel nedenidir. Dişeti hastalığı öncelikle plak birikimine bağlı sadece dişetinin enflamasyonu ile oluşan Gingivitis denilen bir hastalığa yol açar. Dişetleri şiş, kırmızı ve kanamalıdır. Sonrasında tedavi edilmezse ne olur?

Üstteki resimde diştaşının ilerleyerek dişin kök yüzeyine doğru inmesini ve bununla beraber dişi tutan kemiği eritmesini ve dişetinde yarattığı enfeksiyonu görmekteyiz (Periodontitis) . En sağdaki resim en kötü tablo. Dişi tutan yeteri kadar kemik olmazsa ne olur? 

Diş sallanmaya başlar ve sonunda diş kaybedilir.

Dişeti hastalığı genellikle ağrısız seyreden bir hastalık olduğu için ne yazık ki çoğunlukla geç teşhis edilmektedir. Dişeti sağlığınızı değerlendirmek üzere mutlaka 6 ayda 1 diş hekiminize muayene olun. Dişlerinizi hekiminizin tavsiyesine uygun olarak günde iki kez fırçalayın ve mutlaka akşam yatmadan diş ipi ile diş aralarını temizleyin.

Dişeti hastalıkları uzmanı Dr. Asude Polat

Sevgiler